24 Kasım 2010 Çarşamba

Koruganın Gizemi- Alain Demouzon


Şöyle keyfinden satır satır sindire sindire okuduğum gerçek polisiye bir kitap ile uzun süredir karşılaşmamıştım. Hani şu dedektifli olanlardan. Bana en yakın kitapçı D&R, çok sevmesem de oradan alışveriş yapmayı arada sırada mecbur kalıyorum. Geçen gün gittim yine dikildim rafların önünde şöyle Ejderha Dövmeli Kız tadından heyecanlı birşeyler baktım. Hatta çalışanlardan birini yakaladım ve sordum ne önerirsinizi diye? Bana tuttu dediki 'siz kendiniz seçseniz daha iyi, benim okuduğum bir tarz değil'. Polisiye, gerilim ve korku edebiyatı okumayan birini düşünemiyorum. Tarzının ne olduğunu merak ettim ama neyse bulaşmayayım dedim.

Ben tekrar raflara geri döndüm ve En İyi Polisiye Roman Ödülü yazısını gördüm ve zihnimde ziller çalmaya başladı. Baktım yazarın adı da Fransız olduğuna işaret ediyor. Amaaan süperdir bu kitap dedim. Nedense bende filmlerin en güzelini yapan, kitapların en güzelini yazan -Amerika ile karşılaştırıyorum yanlış anlaşılmasın- Avruplalılar gibi geliyor. Bu fikrim Dünyanın Tüm Sabahları filminden beri sabittir.

Kitap çok sıradan başladı. Açığa alınan ve taşradaki kuzenlerinin yanına kendini 'ruhen' iyileştirmeye giden Komiser Melchior çok alışıldık geldi ilk başlarda. Heleki önüne hemen çözülmemiş, gizemli bir cinayet geldiğinde 'offf' dedim. Ama şu anda kitabı keyifle, sakin sakin, kahve eşliğinde okuyorum.

Yazar Alain Demouzon, ben ilk defa okuma zevkine erişsem de anladığım kadarıyla polisiye roman konusunda bir usta olarak görülüyor. Anlatımı çok sade, kitabın kahramanı Komiser Melchior'un gezdiği sahili, kasabayı çok güzel sıcak bir şekilde betimlemiş. Kitabın çevirisi Şebnem Aruoma tarafından yapılmış. Aynı zamanda çevirmenin ilk ve tek kitap çevirisi.

Bence polisiyeden hoşlanıyorsanız, gizemli bir cinayeti çözerken Komiser'e yardım etmek istiyorsanız bu kitabı alın :) yanına çayınızı, kahvenizi, duruma göre rakınızı veya şarabınızı alın ve kendinizi Fransa sahillerindeki bu gizemi çözmeye adayın.

İpucunuz bol olsun!

Uzuuuuun bir ara'dan sonra...



Ben böyleyim işte, yapmaktan zevk aldığım şeyleri bile unutuyorum nedense bir süre sonra :-)  Ama bu sefer geçerli bir sebebim var. 8 yıl aradan sonra çalışmaya başladım. 1 ay çalıştım ve istifa ettim :-)))  Evet evet ben de şaşkınım, herşey çok hızlı oldu. İnternet ortamında yayın yapan bir haber sitesinde, haberlere gelen yorumlar için moderatorlük yaptım. Taş taşısaydım daha iyiydi arkadaşlaaaar! Elimde fırça Taksim meydanını fırçalasaydım, temizleseydim keşke...

Bir sürü çeşitli hayat görüşüne sahip, çeşitli dini inanca sahip, normal ya da anormal bir sürü insan 5 dakika içinde 200 yorum yapabiliyormuş onu öğrendim. Aklınızda bulunsun bir haber sitenizde yorumunuz yayınlansın istiyorsanız 'açık açık küfür etmeyin, ama ima edebilirsiniz; kişilere, dini inançlara hakaret etmeyin, derdinizi makul bir dille yazın' yorumunuz mutlaka yayınlanır.

Neyse zulümler içinde geçen bir ayın sonunda ben elimden alınan özgürlüğümle tekrar kavuşup kucaklaşınca hayatımı daha bir tatlı yaşamaya başladım. Kahvemi daha bir keyifle içtim. 3 kuruşluk insanlara 5 kuruşluk davranmadım. İçimde pazarlık yapıp değerlerini 2,5'a indirdim! Kızıma daha uzun sarıldım. Ve yeni yepyeni kitaplar aldım kendime yeni maceralara yelken açmak için...

Bir kez daha anladımki ''Hayaaaaat beni neden yoruyooosuuuun'' demek ve ara vermek lazım maratona...

Herkese sevgiler ve Merhaba :)

17 Eylül 2010 Cuma

Isabel Allende Simsicak bir yazar, ruya gibi kitaplar...



Ben bir yazara takarsam takarim. Bir kitabini cok begenmissem mutlaka o yazarin kitaplarini almaya devam ederim ve genelde de pisman olmam. (Almaktan pisman oldugum tek kitap Glamorama'dir.)

Isabel Allende ile sanirim Ruhlar Evi kitabiyla tanistim. Ama once filmi mi seyrettim de kitabi aldim, yoksa tam tersi mi oldu hatirlamiyorum dogrusu... Isabel Allende'nin genelde ailesini, ulkesi Sili'yi konu aldigi kitaplari bana okurken rengarenk bir cumbusun icindeymisim gibi hissettiriyor. Ama hep oyle eglenceli degil. Aci var, gozyasi var, olum var, ask var... Hayata dair hersey var! Isabel Allende oyle buyuk bir dunyaya sahipki sonsuz cesitlilikte, hic sikilmadan okuyabileceginiz, okurken hem huzunleneceginiz hem de coskun duygular hissedebileceginiz kitaplar yaziyor. Belki de gercekten tuhaf oldugunu dusundugum ailesiyle bu sekilde basa cikabiliyor :) Isabel Allende aslinda hayatin hep eglenceli tarafiyla karsilasmis bir kadin degil, kizi Paula'yi daha gencecik bir kizken 28 yasinda kaybetmis ve bunun acisini tum yasami boyunca tasiyan, kizi icin Paula adli kitabi yazan ve adina bir vakif kuran bir anne ayni zamanda...

Yazarin tum kitaplari birbirinden guzel. Kimisi gizemler iceriyor, kimisi aileisni anlatiyor, kimisi Sili'de yasanan kanli olaylari, kimisi de insanlarin kendisini seksi hissetmesini saglayan, ask yapmaya iten yemek tariflerini anlatiyor :)))) Kitabin ismi Afrodit :) Allende, annesi ile birlikte afrodizyak yemek tariflerini, birbirinden muhtesem ve eglenceli hikayelerle susleyerek biz okuyuculariyla paylasiyor bu kitabinda. Kitaptaki seksi tombul melek resimlerini de babasi cizmis bildigim kadariyla (umarim merak eder ve alirsiniz bu kitabi, cunku cok eglenceli ve birbirinden degisik tarifler var)

Buradan kitap kapaklarinin orijinal fotograflarina ulasabilirsiniz.

13 Eylül 2010 Pazartesi

Icimi bunaltan kitap: Sorry...

Facebook'da uye oldugum bir sayfa tanitmisti kitabi. Ismi cok ilgimi cekti: Sorry "Bir Ozur Dileme Projesi"



Herkesin hayatta ozur dilemek istedigi biri ya da birileri vardir degil mi? Ama kimse bir cesetten ozur dilemek istemez sanirim :-) Kitap dort arkadasin is ortakligindan dogan birbirinden bagimsiz gibi duran ama aslinda birbirine bagli olaylari anlatiyor.

Yazari Zoran Drvenkar sanirim oldukca karamsar biri aslinda fotograflarinda oldukca sevimli duruyor. Ama seri katiller de sevimli insanlar arasindan cikabilir degil mi ;) Neyse yazar zamanimizin oldukca populer konusu cocuk istismarini da kiabin icine katarak insanin icini karartan, midesini bulandiran ama cok zekice kurgulanmis bir kitaba imza atmis.

Kitabi okuduktan sonra sunu dusundum, insan cocugunu cok bunaltmadan surekli elini ustunde tutmasi lazim! Surekli gozleri ustunde bulunmasi lazim. Yabancilara cok cok cok dikkat etmek lazim. Cocuklarin ic dunyasini cok iyi takip etmek lazim...

Bu arada Drvenkar'in hayat hikayesini inceledigimizde seckin bir cocuk ve genclik kitaplari yazari oldugunu ogreniyoruz ki bu nasil bir sey ben sahsen anlamadim. Insallah kitaplarindan birisi Turkce'ye cevrilir de ogreniriz :)

Yazarimizin bir kitabi da Knallhart (Acimasiz) adiyla filme cekilmis ve Turk oyuncular da rol almis. Imdb puani 7.2.

Zaten bunalimli su gunlerde bu kitabi zevkle okudum diyebilirim ama yine de cocuk sahibi biri olarak okunmasi cok da kolay bir kitap degil bazi paragraflarda...

26 Ağustos 2010 Perşembe

Kitaplari internetten almak daha mi avantajli?

Ben aslinda buna kocaman bir "HAYIIIIIIR", kitap dediginin kokusunu duymalisin. Hatta mumkunse ikinci elini bulup almali ve elimi o yasanmislik uzerinde gezdirmeli "acaba bu kitabi benden once kim okudu?" diye hayal kurmaliyim...

Kitap almayi en sevdigim yerler genelde Beyoglu'nda, hatta soyle soyleyeyim Issiz Adam'da Ada ve hissiz adamin ilk karsilastiklari yer olan Aslihan Pasaji benim favorilerimden, sonrasinda Pandora var, Simurg var...

Ama iste bu dedigimi ben senelerdir yapamiyorum. Eylul dogdugundan beri Taksim'e ve Beyazit'taki sahaflara gitme sansim maalesef kalmadi. Eylul'le gitsem "offf anne hadi gidelim, of anne hadi bana surpriz al" nidalariyla ugrasacagim icin hic denemiyorum.

Ben de ne yapiyorum IKEA'ya gittigimizde hemen bir kosu D&R'a gidip onceden aklimda hazir ettigim (aslinda bakmayin aklimda dedigim resmen unutmayayim diye cep telefonumun not kismina kaydediyorum) kitaplari alip ailenin kalan fertlerine yoklugumu hissettirmeden geri donuyorum ;-) Ama acikcasi D&R'dan cok memnun degilim. Bir kere cok tiki bir yer, ben Istiklal Caddesi'ndeki tozlu raflara, Beyazit'taki sahaflarin kuf kokusuna aliskin biriyim. Oradaki satafat bunyeme iyi gelmiyor. Ustelik orada beni tanimiyorlar bile :( Oysaki Istiklal'de girdigim kitapcilarda artik selamlasma moduna gecmistik.

Artik daha gercek, hic olmazsa asik suratli calisanlar ile muhatap olmayacagim iki tik tik ile isimi halledecegim, ustune ustluk indirimler alacagim internet siteleri var. Yukaridaki olumsuz sartlarda alisveris yapmaktansa kaderime razi olup size de bir-iki siteyi oneriyorum:

Idefix, Pandora ve yeni kesfettigim Kidap ... Hemen bir liste hazirlayip Idefix'ten alisveris yapacagim. Hatta hemen bir karsilastirma da yapalim Hanefi Avci'nin gundemi daha ayrintili anlayabilmek acisindan okunmasi egrektigini dusundugum cok konusulan kitabi Halicte Yasayan Simonlar Idefix'de 21,25 TL, Kidap'ta ve Pandora'da 20 TL.

24 Ağustos 2010 Salı

Alacakaranlik (Twilight) Serisi: Alacakaranlik/Yeniay/Tutulma/Safak Vakti-Stephenie Meyer

Uyariyorum bu bir kitap yazisi, ama bir Edward yazisina da donusebilir. Su satirdan sonra okuyacaklariniz sizi Alacakaranlik serisine ve tabiiki olumcul yakisikli Edward Cullen'a yonlendirebilir. Dolayisiyla siz de "vampir mi olsun, yeterki beni bir isirsin" diyebilirsiniz. Uyarmadi demeyin ;-)


Alacakaranlik serisini yine herkes okuduktan sonra okudum. Evet cunku ben bir sekilde populer kitaplardan bir sure kacip, sonra yakalaniyorum :) Bundan pisman da degilim. Ilk kitabi denemek icin aldim. Sonra oburunu ve sonra obur ikisini de. Cunku cok guzel bir aski anlatiyordu.

Hersey Bella (Isabella) Swan'in cok da istemeden babasini yanina artik annesiyle degil de onunla yasamak icin Portland'a gelmesiyle basliyor. Bella gunesin icinden neredeyse butun bir senenin yagmurlu ve sisli gectigi bu kasabaya gelmekten hic ama hic memnun degildir. Ta ki okula baslayip Cullen kardesleri kantinde gorene kadar. Muhtesem guzellikteki bu hic kimseye benzemeyen tanri ve tanrica gibi kardeslerden Edward olan Bella'nin hayatinin artik eskisi gibi olmamasini saglayacaktir. Cunku Edward ve ailesi vampirdir.

Ilk kitap Alacakaranlik Bella ve Edward'in tanismalari, asik olmalari ve sonunda Edward'in Bella'yi onun guvenligi icin terk etmesini konu ediniyor.



Ikinci kitap Yeniay, Bella'nin Edward'in gidisiyle yasadigi bunalim ve kurt adam Jacob ile arasindaki iliskiyi anlatiyor ve  bir sekilde hikaye Italya'ya kadar tasiniyor. Bella'nin bir an once Italya'ya gitmesi ve sevgilisinin hayatini (bir vampirin hayati nasil kurtulursa?) kurtarmasi gerek!



Ucuncu kitap Tutulma, Seattle'da kurulan bir vampir ordusunu, Bella'nin bununla ilgisini, Edward'in Dunya'nin en mukemmel asigi oldugunu (aaah ah) ve Jacob'in umitsiz askini anlatiyor.



Dorduncu kitap Safak Vakti sonunda Bella ve Edward'in gercek anlamda kavusmalarini, yani evliliklerini ve o muhtesem balayini anlatiyor. Ama bu balayi, bir vampir ile bir insanin birlesmesi nasil bir sonuc doguracak? Siz de merak ediyorsaniz hic durmayin hemen bu seriyi alin ve okumaya baslayin derim...




Simdiiii gelelim benim ve bircok kadinin neden bu kitaplari sevdigine... Cunku Edward her kadinin tam da istedigi, yaninda gormek istedigi nazik, kendinden once kadinini dusunen, geleneklere ve ahlaki degerlere onem veren, sevgisini her firsatta dile getiren ve gosterebilen bir erkek. Yani aslinda yok boyle bir erkek. Ne yapalim bizde aliyoruz kitaplari acip okuyoruz. Ustune yayimlanmis uc filmi de izliyoruz. Ne yapiyoruuuuuz "aaah ah Edward gel beni de isir" diyoruz :)))

Kitaplarin tumu Epsilon Yayinevi'nden yayimlandi. Kendilerine mutesekkiriz ;-) Cep boylari da mevcut, ki bu super oluyor. Al, at cantana cik yani...

Filmin, ozellikle de ilk filmin muzikleri de cok dikkat cekici... Benim favorim Iron & Wine'dan Flightless Bird, American Mouth... Bir de Debussy'nin Claire De Lune'u varki aman allahim filmi izledikten sonra kitabi elinize alip bir daha okuyasiniz geliyor bu muzik esliginde...

Kisacasi guzel bir seri, guzel muzikler ve yakisikli Edward :-) 


(Bu arada Edward'dan sogumak istemiyorsaniz su resme hic bakmayin derim :))))) )


Ucurtma Avcisi ve Bin Muhtesem Gunes-Khaled Hussein

Kitabi ilk defa elime aldiginda adindan yola ciakrak cok eglenceli bir hayat hikayesi okuyacagimi dusunmustum. Sayfalari cevirdikce icindeki huzun, bir cocugun bir cocuga istemeden de olsa yaptigi bir kotuluk benim kitabi elimden birakamama neden oldu.



Kitap sonuna kadar sizi sarmaliyor sarmalamasina ama okurken uzuluyor, geriliyorsunuz ama birakamiyorsunuz da, sonunu deli gibi merak ediyorsunuz. Acaba kotuluk cezasini bulacak mi, yoksa cezasiz mi kalacak gormek istiyorsunuz. Taliban'in koskoca bir ulkeye ve o ulkenin caresiz insanlarina ne kadar kotuluk yaptigini gorup, bir de bunun gercek oldugunu bildiginizde kendinizi caresiz hissediyorsunuz...

Her guzel kitap gibi Ucurtma Avcisi da filme cekildi. Imdb puani 7.8 Bircok odul adayligi ve odulu var. Ben henuz izlemedim ama arsivimde var.

Sizin icin videosunu da ekliyorum... Ayni yazarin Bin Muhtesem Kitabini ayrica paylasmak istiyorum. Kadin olmanin zorluklari uzerine yazilmis en guzel kitaplardan birisi cunku...

Sizin de bu kitaplarla ilgili fikirlerinizi ogrenmek istiyorum???

Halic'de Yasayan Simonlar-Hanefi Avci

Yeni cikan bir kitap. henuz alip okumadim, ama yayimlanali kisa bir sure olmasina ragmen gundeme bomba gibi dustu. Kitap Ergenekon davasi ve Turkiye'nin su son yillarda icinde bulundugu durumdan da bahsediyor sanirim.

Erdal Sarizeybek kitabin okunmasi yonunde dikkat cekiyor ve diyorki " Hanefi Avci haykiriyor: Ey devlet neredesin? Ey Turk yargisi, Ey adalet neredesin?"


Kitap Angora Yayinlari'ndan yayimlanmis. Su anda Idefix'de %2 indirimle satiliyor. 

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Bridget Jones'un Gunlugu-Helen Fielding

Hani boyle daralirsin, bunalirsin, sanki birisi bogazina oturmustur. Neden oldugu da belli degildir. Sebebini arar tarar bulamazsin. bazen sacini degistirirsin, olmadi alisverise cikarsin (ki bunalimli gunlerde alinan hicbirseyden hayir gelmez) ya da kankilerini arar disarida birseyler yer icer iki lafin belini kirarsin...

Siz de boyle misiniz? Eger yukaridaki tarif bana uydugu kadar size de uyuyorsa "Bridget" sizin de en sevdiginiz kadin karakterlerden biridir. Hatta okurken dersinizki "dava acacagim Helen Fielding bu kitabi benden esinlenip yazmis".


Yalniz bu kitabin kapagindaki Bridget benim Bridget'im degil. Onu pesinen soyleyeyim. Benim Bridget'im kesinlikle ve kesinlikle Renee Zellweger... Sirin ve tatli Renee bu film icin durmadan kilo aldi ve verdi. Ama Bafta odulunu de kapti.


Eger siz de bunaliyor ve evde pijama-terlik takilmak istiyorsaniz alin elinize Bridget Jones'un Gunlugu'nu ve yayilin. Bir parca cikolata ve kahve de eslik edebilir size.

Kitap Gendas Yayinlari'ndan yayimlanmis. Cevirisi Dost Korpe ve Handan hazar tarafindan yapilmis.

Eger ilk kitap sizi fethettiyse ikinci kitabi da okumak isteyebilirsiniz. Bridget Jones-Mantigin Siniri'da eminim hosunuza gidecektir. Sevgili Mark Darcy'yi bir yakalayip bir kacirmasi, ustelik bunun en yakin arkadaslarinin mantik disi yorum ve onerileri yuznden olmasi cok eglenceli. (Bir not: her iki filmde de Mark Darcy'i Colin Firth'un canlandirdigini da eklemem lazim ;-). Bir de tabi yakisikli ve serseri arabozucu Hugh Grant'i de unutmamak lazim...)



Cagirin kizlari, patlatin misirlari, yapin bir Bridget gecesi ;-) Eminolun keyfiniz yerine gelecek. Ama dikkat edin kocaniz ya da sevgiliniz icin arkadaslarinizdan tavsiye alirken Bridget gibi saf olmayin ;-)

Grotesk, Natsuo Kirino





Natsuo Kirino muthis bir yazar. Ilk defa “Cikis” kitabi ile tanistim kelimeleriyle, cumleleriyle ve o sayfalardaki inanilmaz gerilimle… Hazir yemek fabrikasinda calisan, gorunurde hicbir ortak noktasi olmayan 4 kadinin bir cinayete nasil ortak olduklarini, ortbas ederken ne kadar incelikli hareket ettiklerini okuyup vaaay be demistim.
Japon edebiyati son yillarda Dunya’da oldukca ilgi goruyor. Gelenekci aile yapisi, enteresan adetleri, gecmislerine bagliliklari vs edebiyatlarina da esin kaynagi oluyor tabiki. Bati edebiyatinda bol kan, bol siddet, bol gerilim var evet, ama Japon edebiyatinda kan, siddet vs daha az, buna ragmen sizi rahatsiz edecek olcude  kotuluk yapabilen tuhaf karakterler var.
Grotesk’e henuz baslamadim. Ama eminim Cikis kadar iyi bir kitaptir. Kirino’nun bircok eserinin filme cekildigini yeni ogrendim. Bu da kitaplarini okunmaya deger kiliyor bana gore.
Okudugumda fikrimi belirtecegim.  Kitapla ilgili yabanci basinin gorusleri:
“Sürükleyici… Zengin ve karmaşık bir anlatım. Alıştığımız cinayet romanlarından tamamıyla farklı bir kitaba hazır olun: Her şeyden ziyade bir Rus romanına benzeyen, uzun, yoğun tarzda yazılmış bir eser. Hirata kardeşler, Karamazof Kardeşler’in yakın kuzenleri gibi…”
The Independent
“Muğlaklıktan ve tuhaf karakterlerden hoşlanan okuyucular bu gerilim romanını sevecek… Büyüleyici bir ihanet öyküsü…”
Publishers Weekly
“[Kirino] toplumu incelerken neredeyse bir adli tıp uzmanı gibi davranıyor… Grotesk, kasvetli ve dehşetli, şiddet dolu ve moral bozucu, ama nihayetinde söyledikleri göz önüne alınınca muhteşem…”
New York Daily New
Kitap Ithaki Yayinlari‘ndan Niran Elci cevirisi ile yayinlandi. ISBN: 9789752734456

Ejderha Dovmeli Kiz ve Atesle Oynayan Kiz (Millenium I-II)-Stieg Larsson


Bu kitap kitapcilarda hep goruyordum ama bana nedense Melissa P.'nin Yatmadan Once 100 Firca Darbesi adli kitabini animsatiyordu. Okumadim ama nedense kitabin kapagi yuzunden sanirim ergen cinselligi ile ilgili bir kitap izlenimi birakti bende. (Onyargi hic iyi birsey degil)

Sonra gazetede Zulfu Livaneli'nin bir yazisini okudum. Kitaptan, yazarindan ve sevgilisinin o oldukten sonra 20 milyon krona neden hayir dediginden bahsediyordu. Kitabi cok merak ettim, Urla'dayken aldim ve Allah'in sicaginda disari da cikamadigimicin oturdum okudum. Muhtesemmmdi. Heyecanli kitaplari severim. Bu kitapta gerilim var, heyecan var, ask var, psikopatlik var... Bir kitabin satmasi icin gereken hersey var da var yani :) 

Hemen akabinde ikinci kitabi da aldim. Atesle Oynayan Kiz... Bu daha cok Ilk kitaptaki Ejderha Dovmeli Kiz Lisbeth Salander uzerine kurulmus. 





Atesle Oynayan Kiz kitabini da ayni zevkle ve hizla okudugumu soylememe gerek bile yok. Yine cok heyecanliydi. ucuncu kitabin Turkce'ye cevrilmesini merakla bekliyorum. Stieg Larsson'in 50'li yaslarinda hayata veda etmesi gercekten cok yazik olmus. 

Her iki kitap Pegasus Yayinlari'ndan yayinlanmis. 

Dip: Her iki kitabin da filmi cekilmis. ben henuz izlemedim ama ozellikle ilk filmin imdb notu 7.7! Amerikalilar cekmedigine gore guzeldir diye dusunuyorum :D Film muziklerinden ornekler icin buraya...