2 Aralık 2011 Cuma

Kitap Okumayı Nefes Almakla Eşdeğer Bulan Annenin Kitap Okumayı Henüz! Umursamayan Kızı!





Evet o anne benim, o kız da benim kızım! Ben kitapsız yapamam, okumayı öğrendiğimden beri okuyorum. Annem anlatır sokakta yerdeki gazeteyi alıp okumuşluğum vardır.

Cin Ali ile basladığımız okuma serüveninin bu aşamalara gelmesi aslında bizim kuşak için büyük başarı... Bir baksanıza cocuğunuzun, yeğeninizin, torununuzun kitaplarına ne dediğimi anlarsınız. Kitap isimleri bir enteresan, kapaklar bir cümbüş, çizerler öyle bir resimler resmediyorki kitaplara ben bile incelemek için elime aldığım kitabı bir bakıyorum zevkle okuyorum.

Sadece kitaplar değil çocukların şansı ayrı odaları var, çalışma masaları var, kitaplıkları, cicili bicili okuma lambaları var ki biz zamanında bunların çeyreğine sahip değildik. Ama yine de bakıyorum bizim kadar meraklı değiller okumaya, mesela şu anda Eylül'ün elinde tablet oyun oynuyor, timsaha duş aldırmaya çalışıyor. Ben olsam alırdım elime kitaplıktan bir kitap içindeki sayfalara dalar maceradan maceraya koşardım. Biz öyle yapardık eskiden. Cuma akşamları radyoda çocuk programını beklerdim, sokakta oynuyorsam koşa koşa eve döner dinlerdim programı.

Ama çocuklar da haklı bizim zamanımızda TV bu kadar çok kullanılan bir şey değildi, 24 saat yayın yoktu bir kere. Pazar günleri saat 12'de açılırdı kanal :) şimdi anlatınca gülüyor çocuklar. Bilgisayar yoktu, oyunlar sokakta oyanırdı mahalledeki çocuklarla birlikte. Benim yaşımda olan herkesin en az bir kez yağmurdan sonra sokakta solucanlarla oynamışlığı vardır :) (Ya da ben çok mu yaramazdım ne) Hadi kapatalım TV'yi kitap okuyalım diyorum kendime vişne likörü, Eylül'e nesquik hazırlıyorum yanına ıvır zıvır hoşuna gidecek minik lezzetler ekliyorum, binbir dil döküyorum öyle gönlünü yapıyorum da kitap okuyoruz. Benim annemin bunları yapacak vakti yoktu mesela, elde çamaşır elde bulaşık... Yine de alır bizi Adile Naşit'in Şan Tiyatrosu'ndaki gösterilerine götürürdü.

Şimdiki çocuklar hayatı hem şanslı ama bir o kadar da şanssız yaşıyorlar. Biz Cin Ali gibi renksiz bir kitapta binbir renkli düşler yaşardık. Şimdi benim kızım ve diğer çocuklar binbir renk içinde neredeyse düş kuramıyorlar...

Hiç yorum yok: